
Güzel ahlak nedir?
Ahlak; Bir toplum içinde kişilerin benimsedikleri, uymak zorunda bulundukları davranış biçimleri ve kurallardan oluşan huylardır. Ahlak'ın tanımını öğrendiğimize göre şimdide güzel ahlak nedir onu açıklayalım.
Güzel ahlak; Kişilerin benimsediği, iyi, güzel,hoş davranış biçimleri ve huylara güzel ahlak denir. Güzel ahlak "İYİ AHLAK" olarakta tanımlanabilir.
Güzel ahlağa sahip kişi ne yaptığını bilen ailesinden iyi terbiye ve eğitim almış kişilerdir. İyi ve kötüyü ayırtedebilen kişilerdir.
Güzel ahlaklı kişiler kötülüklerden, kötü sözden, küfürden uzak insanlardır. Dinimizde güzel ahlaka önem vermekte iyi huylar edinmemizi, kötü huylardan kaçınmamızı emretmektedir.
Güzel ahlak, nefse hakim olup küfür, yalan, lanet okuma, alay etme, kibirlenme, koğuculuk yapma, gıybet etme, riya, cimrilik, kıskançlık suizan gibi kötü duygu ve davranışlardan sakınmaktır.
Güzel ahlaklı olmanın önemi nedir?
Güzel ahlaklı olmanın önemi şuradan gelir İslam dinine göre güzel ahlaklı olanın cennette yeri hazırdır. Bu yüzden güzel ahlaklı olmak müslümanlar açısından önemlidir.
Güzel ahlaklı olmanın temel şartı
Güzel ahlaklı olmanın temel şartı merhametli olmaktadır. Güzel ahlaklı kimse insanlarada hayvanlarada bitkilerede merhamet eden etmesini bilen insandır.
Güzel ahlak örnekleri
1. Güler yüzlü olmak,
2. Temiz olmak,
3. Merhametli olmak,
4. Tevazulu olmak,
5. Affetmek,
6. Susmasını bilmek,
7. Dinlemesini bilmek,
8. Doğru konuşmak,
9. Sabr etmek,
10. Çalışkanlık,
11. Büyüklerini saymak,
12. Küçüklerini sevmek,
13. Yardımseverlik
Güzel ahlakın on alameti
1. İyi ve salih insanlara muhalefet etmemek ve itirazda bulunmamak.
2. Adalet sahibi olmak.
3. Nefsini daima aşağı görüp, kendini beğenmemek.
4. İnsanlarda gördüğü ayıpları örtmek.
5. Bir kimsede uygun olmayan bir hali gördüğü zaman ona, bir özür bulup iyiye yormak, hemen kötü zanda bulunmamak.
6. İnsanlardan gelen eziyet ve sıkıntılara sabır ve tahammül etmek.
7. Nefsine zulmetmemek.
8. Kendi ayıplarını görmek, kendi ayıplarını araştırıp onları düzeltmekle meşgul olmak, başkalarının ayıplarıyla uğraşmamak.
9. Herkese karşı güler yüzlü olmak.
10. Herkese karşı yumuşak ve tatlı sözlü olmak.
Güzel ahlaka sahip olmak için ne yapmalıyız?
Güzel ahlaka sahip olmak için öncelikle iyi ve kötü ahlakı öğrenmeli, neyin güzel ahlaka neyin kötü ahlaka girdiğini kavramanız gerekir. Güzel ahlaka sahip olmakta eğitimin önemi büyüktür.
Öyle ki İsa aleyhisselama, bu güzel ahlakını kimden öğrendin, dediklerinde "Birinden öğrenmedim. İnsanlara baktım. Hoşuma gitmeyen şeylerinden sakındım, beğendiğimi ben de yaptım" diye buyurmuştur. Hazret-i Lokman’a, "Edebi kimden öğrendin" denince, "Edepsizden" cevabı vermiştir.
Siz yaptığınız birşeyin güzel ahlakamı yoksa kötü ahlaka girdiğini bilmiyorsanız çevrenizdeki insanlara bakın. Kendinde kötü huy bulunan kimse neden bu huyunu değiştiremediğini kendisine sorması gerekir. Kötü huyunun tam tersini yapmaya çalışmalı ve gayret etmelidir.
Güzel ahlak ile ilgili hadisler
1. Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstü bir hediye veremez.
2. Şüphesiz güzel ahlak, güneşin buzu erittiği gibi günahları eritir.
3. Bir insan az ibadet etse de, güzel ahlakı sayesinde en yüksek dereceye kavuşur.
4. Kişi, yumuşaklığı, tatlı dili ile, gündüzleri oruç tutanın ve geceleri namaz kılanın derecesine kavuşur.
5. Güler yüzle selam veren, sadaka verenin sevabına kavuşur.
6. Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.
7. Güzel ahlak, büyük günahları, suyun kirleri temizlemesi gibi temizler Kötü ahlak ise, salih amelleri, sirkenin balı bozduğu gibi bozar.
8. Güzel ahlak, senden kesilen akrabanı ziyaret etmek, sana vermeyene vermek, sana zulmedeni affetmektir.
9. İnsan, güzel huyu ile, Cennetin en üstün derecelerine kavuşur. Nafile ibadetlerle bu derecelere kavuşamaz. Kötü huy, insanı Cehennemin en aşağısına sürükler.
10. Kıyamet günü, müminin terazisinde, güzel ahlaktan daha ağır bir şey yoktur. Allah teala, çirkin konuşan ve ne konuştuğunu bilmeyenlerden nefret eder.
Din Ve Güzel Ahlak
Güzellik ve İnsan
İnsanın özelliklerinden biri de güzele ve güzelliğe ilgi gösteren bir varlık olmasıdır. Çünkü insan yaratılış olarak güzeldir ve güzelliği sever. Yüce Allah Kur'an'da "Biz insanı en güzel biçimde yarattık" buyurarak insanın bu özelliğine dikkat çekmiştir. Başka bir ayette de "…Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı" buyurmuştur. Yaratılışından getirdiği bu özelliği gereği insan, güzel söz söylemekten ve işitmekten, güzel davranışlarda bulunmaktan, güzel iş yapmaktan hoşlanır ve mutlu olur.
Din ve güzel ahlak ne demektir?
Din, insanları iyiye, güzele, doğruya yöneltmek için Allah'ın peygamberleri aracılığı ile bildirdiği ilahi kuralların tümüne denir. Güzel ahlâk ise, iyiye, güzele, doğruya yönelik tutum ve davranışlara denir. Güzel ahlak sahibi olan insanlara "ahlaklı" denir. Kötü, çirkin ve yanlış davranışlarda bulanan kimselere ise "ahlaksız" denir.
Güzel ahlâkın birey açısından önemi;
Güzel ahlâk, insanın Allah'la, kendisiyle, diğer insanlarla ve çevresiyle olan ilişkilerinde uyumlu ve ölçülü davranmasıdır. Güzel ahlâk, insanın Allah'a karşı sorumluluğunun bir gereğidir. Bu açıdan güzel ahlaklı insanlar, görev ve sorumluluk duygusu gelişmiş insanlardır.
Güzel ahlak bireyi kötülüklerden sakındırır, iyilik ve faziletlere yöneltir; insana şeref ve onuruyla bağdaşır nitelikler kazandırır. Bireyi çevresiyle uyumlu bir insan haline getirir. Böyle kimseleri hem Allah, hem de insanlar sever ve saygı duyar. Böylece hem kendileri mutlu olurlar, hem de diğer insanların mutluluğuna katkıda bulunurlar. Kısaca güzel ahlâk sahibi olan kimse erdemli bir insan olmanın mutluluğunu yaşar. Bu nedenlerden dolayı birey açısından güzel ahlâk çok önemlidir.
Güzel ahlâkın toplum açısından önemi;
Güzel ahlak sahibi kimselerin oluşturduğu toplumda toplumun huzurunu bozacak, birlik ve beraberliğini ortadan kaldıracak, insanın şeref ve onuruna yakışmayan kötü davranışlar hoş görülmez. Böyle bir toplumun bireyleri, hem Allah'a hem de birbirlerine karşı görevlerini yerine getirirler, birbirlerinin hak ve hürriyetlerine saygı gösterirler. Doğruluğu esas alarak, yoksulları, yetimleri, kimsesizleri koruyup gözetirler. Bu nedenle güzel ahlâk sahibi kimselerin oluşturduğu toplumda huzur, mutluluk, hoşgörü, güven, yardımlaşma ve dayanışma vardır.
Güzel ahlak sahibi insanın özelliklerinden bazıları
1.Güvenilir bin insandır.
7.Hiçbir konuda doğruluktan ayrılmaz
2.Üzerime düşen görevleri yapar
8.Kimsenin arkasından konuşmaz.
3.Verdiği sözde durur.
9.Kıskançlıktan, yalan ve iftiradan Kaçınır.
4. Emanete ihanet etmez
10.Başkalarını hor görmez.
5.Kötülüğe yaklaşmaz
11.Görgü kurallarına uyar
6.Savurganlıktan Kaçınır
12.Öfkesini yenmesini bilir.
Dinimizde güzel ahlakın yeri ve önemi nedir?
Din, insanları iyiye, güzele, doğruya yöneltmek için Allah'ın peygamberleri aracılığı ile bildirdiği ilahi kuralların tümüne denir. Güzel ahlâk ise, iyiye, güzele, doğruya yönelik tutum ve davranışlara denir. Ahlâkın hedefi insanın mutluluğudur. Bu nedenle her yönden mutlu ve huzurlu insanı şekillendirmeye çalışır. Dinin hedefi de güzel ahlaka sahip mutlu insandır. Verilen bu bilgilerden anlaşılacağı üzere, din ile güzel ahlak arasında sıkı bir ilişki vardır. Her ikisi de insandan iyi, güzel ve doğru davranışlarda bulunmalarını ve mutlu olmalarını ister. İslâm'a göre din güzel ahlâktır. En son ve en mükemmel din olan İslâm'ın gayesi insanları güzel ahlâk sahibi yapmak, olgunlaştırmaktır. Peygamberimizin "Ben güzel Ahlâkı tamamlamak için gönderildim" sözü bunu en açık bir şekilde belirtmektedir. Yine Peygamberimize "Din nedir?" diye sorulduğunda; "Din güzel ahlâktır" cevabını vermiştir.
Dinimizin güzel Ahlâk dini olduğunu nasıl anlarız?
Dinimizin ahlâkla ilgili birçok buyrukları vardır. Müslüman için namaz, oruç, zekât farz olduğu gibi, sağlığı korumak, vatan ve millete faydalı olmak, yararlı işler yapmak da dini bir görevdir. Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Allah'a kulluk edin. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakınlara, öksüzlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanındaki arkadaşına, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve böbürlenen kimseyi sevmez." (Nisa, ayet 36)
Dinimizde iman esasları ve bu esasların gereği olarak yaptığımız ibadetler güzel ahlâkın temelini oluşturur. İman ve ibadetlerin meyvesi güzel ahlâktır. Ayrıca güzel ahlakın gereklerine uygun davranmakta bir ibadettir.
Peygamberimizin güzel ahlâk açısından önemi nedir?
İslâm ahlâkının kaynağı Kur'an ve Peygamberimizin örnek davranışlarıdır. Peygamberimiz güzel ahlâklı olmayı öğütlemiş ve yaşamıyla bizlere örnek olmuştur. Peygamberimiz bütün ahlâki güzellikleri kendisinde toplamış, Kur'an'da "en güzel örnek" olarak gösterilmiştir.
Yaratılış itibariyle iyilikleri ve güzellikleri almaya yatkın olan insan, örnek gördüğünde onları benimsemesi daha kolay olur. Bunun için Peygamberimiz Kur'an ahlâkını somut bir şekilde yaşamış bir insandır. O, sözleriyle güzel ahlâkı teşvik ettiği gibi, davranışlarıyla da insanlara örnek olmuştur. "Sizin en hayırlınız ahlâkı en iyi olanınızdır" gibi sözleri de onun güzel ahlâka ne kadar önem verdiğini gösterir.
Kısaca, Müslüman olmak, iman esaslarını kabul eden, iman esaslarının gereği olarak ibadetleri yerine getiren, Kur'an'ın buyruklarına kulak veren, güzel ahlâklı kimse demektir. Bu nedenle dindar olmak, güzel ahlâklı olmayı gerektirir.
(Anlatım: Osman Ay, www.dinibil.com)
Dinimizin emrettiği ibadetleri düşünelim. Örneğin orucu ele alalım. Oruç tutmakla neler elde ederiz; bir bir sayalım:
– Çok sevap elde ederiz
– Kendimizi Allah’a yakın hissederiz
– Yoksulların halini daha iyi anlarız
– Yardımlaşmayı öğreniriz.
– Kendimize hakim olmayı öğreniriz
– Elimizdeki nimetlerin ne kadar değerli olduğunu öğrenir; savurganlıktan ve şımarıklıktan kurtulmaya çalışırız.
Oruçta olduğu gibi, diğer ibadetlerde de insan ahlakını güzelleştirmeyi sağlayan pek çok yararlar bulunmaktadır.
Bu durumu göz önüne alarak şöyle diyebiliriz:
“Dinin temel amaçlarından biri: İnsan davranışlarını güzelleştirmektir.”
Peygamberimiz, bu nedenle şöyle buyurmuştur:
“Allah’a inananlar içinde inancı en güçlü olanlar, ahlakı en güzel olanlardır”
Güzel ahlak nedir?
Güzel ahlak, bir insanın kendine ve topluma yarar veren huy ve davranışlarıdır. Örneğin doğruluk, çalışkanlık, yardımseverlik, insan haklarına saygılı olmak gibi davranışlar güzel ahlaktandır.
Headteacher's Welcome

I'm a paragraph. Click here to add your own text and edit me. It’s easy. Just click “Edit Text” or double click me to add your own content and make changes to the font. Feel free to drag and drop me anywhere you like on your page. I’m a great place for you to tell a story and let your users know a little more about you.
This is a great space to write long text about your company and your services. You can use this space to go into a little more detail about your company.
P.Miller, Principal

Meet Our Teachers

Tina Alba
1st Grade

Mark Jones
2nd Grade

Reece Peters
3rd Grade

Grace Squires
4th Grade

Aiden Paul
5th Grade

Robert Sanders
6th Grade
Alçakgönüllü olmak, insanlarla doğal bir biçimde insani ilişkiler içinde olmak, sahip olduğu mevki veya elinde bulundurduğu imkanlar nedeniyle kendini diğer insanlardan üstün görmemek demektir. Alçakgönüllü olmaya tevazu; alçakgönüllü insanlara mütevazı denir.
Bir insan çok üstün yeteneklere sahip olabilir; görünüşü çok güzel/yakışıklı olabilir. Hiçbir ayrıcalık, insana kibirlenme hakkını vermez. Çünkü kibir, insana değil, şeytana yakışır. İblis’i Allah’ın rahmetinden uzaklaştıran ve şeytan olmasına neden olan duygu kibirdi.
“Bir zaman meleklere (ve İblis’e): Adem’in önünde saygıyla eğilin, demiştik. Bütün melekler eğildi fakat İblis eğilmedi. Arkasını döndü, kibirlendi ve kafirlerden oldu.” (Bakara 34)
Peygamberimizin sıkıntılı geçen günleri olduğu gibi, büyük bir coğrafyanın hakimi ve büyük bir kitlenin lideri olduğu dönemler de olmuştu. Peygamberimiz, hiçbir zaman gurura kapılmamış, kendini diğer insanlardan üstün görmemiştir. Bütün Arabistan’da yankılanan Mekke’nin fethinde, şehre, zafer kazanmış gururlu bir komutan gibi değil, sıradan bir yolcu gibi girmiş; kendisi için saraylar, hanlar kurdurmamış, insanları şahsi hizmetinde kullanmamıştır. Çünkü o, yüceliği insanların önünde korkuyla titremesinde değil; Hakk’a kullukta görmüştür. Aynı nedenle, resimlerinin ve heykellerinin yapılmasına asla izin vermemiş, öldükten sonra ona saygıda ileri gidip, ilah haline getirilmemesi konusunda sürekli uyarılarda bulunmuştur.
Kibir ne kadar çirkin ve insana yakışmayan bir davranışsa, alçakgönüllü pozları takınmak, “tevazu satmak” kendini hor ve hakir göstermek de o kadar kötü ve çirkin bir davranıştır. Müslüman biri, davranışlarında doğal ve içtenlikli olmalıdır. Mevlana’nın dediği gibi:
“Ya olduğun gibi görün; ya da göründüğün gibi ol.”